Gerçek aşka sahip birisinin duygularının bir sonunun olması, her şeyde bir son olması gibi doğaldır, insan ömrünün de bir sonu vardır. Peki her sonun anlamı kötü müdür? Sonuçta her oluşum için bir son gerekir. Nietzsche der ki kül olmadan nasıl yeni olabilirsin ki? Gerçek aşkın yerini bırakacağı duygular, aşka dahil olabilir. Birisini tam anlamıyla sevdiğinde ona bağlanırsın, artık planların 2 kişiliktir, hayatı onsuz yaşayamazsın. Onunla olduğunda yaşadığın heyecanlar azalabilir, çünkü salgılanan hormonlara karşı bağışıklık kazanmaya başlarsın. Bu durum için 4-5 yıllık bir kırılma noktası vardır. Evliliklerde 4-5 yıllık süreç sonucu boşanma riskinin artması bu nedene bağlıdır. İnsan 4-5 yaşından sonra anne ve babasına bağlılığını yitirmeye başlar, artık kendi ihtiyaçlarını karşılamaya başlar, belki de ilişkilerde de bu durum geçerlidir, onsuz yapabilmeye başlarız, sonucunda yanımızda yatan kişiyi tanıyamayız.
Aşk duygular şekil değiştirdiğinde ondan vazgeçmeme kararını vermektir. Ondan vazgeçemeyecek kadar derin köklerin varsa ona aşıksındır. Çok heyecan verici gelmiyor bu cümleler ancak, aşk tam olarak budur, ondan ne olursa olsun vazgeçmeme çabasıdır, onun peşinden gitmektir, bu hayatı onunla tamamlama gayretidir. Elbette heyecan azalacaktır, beynimiz ilk başlarda yaşanan yoğunlukta duygulara uzun süre dayanamayacak kadar güçsüz olduğumuzu bilir ve bizi korumaya alır hisleri bastırır, yine de bazen odaklanırsan ilk zamanlarda yaşadığın heyecanları yeniden yaşayabilirsin, ayrıca yaşanacak en az heyecanın bile diğer zamanlarda yaşadıklarından kat ve kat daha fazla olacaktır.
Birisi, sen sıcakladığından tshirtünü açıp kendi içine üflerken o da aniden seninle beraber üfleyebilir, sen sırf üzülüyorsun diye apar topar defalarca yanına gelebilir, yalnız hissettiğin anlarda yanında olmaya çalışabilir, bir ıslak mendil paketini, bir çikolata poşetini veya başka kişilere anlamsız gelecek birçok şeyi saklayabilir, ancak bunu sadece aşık insanlar yapar, gerçek aşıklar sevdiklerine kıyamaz, onlara üzülür, onlarsız yapamazlar. Gerçek aşk hiç bitmez, o seninle ölene dek kalır.
O gece gördüm, onun gözlerinde gördüm;
Gün ne güzel doğarmış meğer açık denizde!
Onun saçları öğretti bana dalgayı;
Çalkalandım durdum rüyalar içinde.
Aşık olman gereken kişiyi bulduysan durmadan şükret buna. Dünyada çok az insan bu şansı yakalıyor. Yanında huzur bulduğun, bakmaya doyamadığın bir tane insan olmalı bu dünyada, ona sadık kalmalı, ona güvenmelisin. Onun sana verdiği güveni kaybetmemek için çabalamaktır aşk. Sana aldığın her nefesi anlamlı kılacak varlıktır. Bazen seni aşık eden son kişi olmak için Turgut Uyar olası geliyor insanın.
Eylül toparlandı gitti işte
Ekim falan da gider bu gidişle
Tarihe gömülen koca koca atlar
Tarihe gömülür o kadar
Bir aşık, gecenin bir vakti sevdiğinin yüzündeki bir anlık gülümseme için bu satırları yazar. Bu satıra her geldiğinde, her okuyuşunda gülümseyeceğini bildiği için, o da bunları gülümseyerek yazar, Bir Ümit Yaşar Oğuzcan dizelerinde seni bulmaktır aşk ve sona ermez
Güneş çoktan doğdu.
Uyanmış olmalısın.
Saçlarını tararken beni hatırladın, değil mi?
Öyleyse ayrılmadık.
Sadece özlemliyiz ve bekliyoruz.